Tarihi çok eskilere dayanan, doğal ve kullanışlı bir kumaş olan müslin, ilk kez Mısırlılar tarafından kullanılmıştır.
İlk çıktığı yere ait rivayetlerden bir diğeri ise müslin kumaşın ilk kez Irak’ta dokunduğunu ve adının da Musul’dan geldiğini belirtir. Dokuması sayesinde oldukça yumuşak, dayanıklı ve nefes alan pamuklu bir kumaş olan müslin, günümüzde olduğu gibi diğer medeniyetlerde de bebek kundaklama ve diğer bebek bakım rutinlerinde tercih edilmiştir.




Her Dönemde Evrensel Amaca Hizmet Eden Kumaş: Müslin
Dünyanın en eski dokuma kumaşlarından biri sayılan müslin, dayanıklı ve nefes alan bir yapıya sahiptir. Bu nedenle tarih boyunca bebeklerin uyumasını kolaylaştıran kundaklama işleminde kullanılmıştır. Halen günümüzde dahi tüm dünyada bebek bakım rutinlerinde tercih edilen bu kumaşı pek çok ebeveyn güvenle kullanır. Düz dokuma ile pamuklu bir yapı sunan müslin genelde düz renklerde üretilir. “Müslin” adının ilk kez Irak’ın Musul kentinden çıktığı iddia edilir. Arapça’daki kullanımı ile “Musul işi” ya da “Musullu” anlamlarına göre müslin kelimesinin kökeni olarak “Musulî” sözcüğü gösterilir. Erken dönemde dokunan ve pek çok işte kullanılan müslin kumaşlar, tarih boyunca birçok medeniyette de görülür. Örneğin, Bangladeş’in başkenti Dakka’da çok daha ince ve narin bir kumaş elde edilmesi için eğirilmiş iplikler ile dokunmuştur. %100 pamuk yapısı ve olağanüstü yumuşaklığı sayesinde, 17. ve 18. yüzyıllar boyunca Dakka’da üretilen müslin kumaşlar Avrupa’ya ve diğer dünya ülkelerine ihraç edilmiştir. Müslin kumaşın tarihte görüldüğü yerlerden biri de Hindistan’dır. Son derece ince iplikler ile el dokuması şeklinde üretilen müslin örtüler ilk etapta Avrupa’ya ihraç edilmiştir. Giderek ünü yayılan bu kumaşlar, İskoçya ve İngiltere’de de üretilmeye başlanınca, küresel olarak bilinen bir kumaş haline gelmiştir.